Daha önce kaç kez Şebnem Ferah konserine gittik, kaç kez Harbiye’de izledik bilmiyoruz ama cumartesi gecesi izlediğimiz bir Şebnem Ferah vardı ki, son yılların en iyi performansına sahipti.

Bilenler bilir, Harbiye Açıkhava konserleri her zaman özel olur, set list yenilenir araya sürprizler eklenir. Şebnem Ferah da zaman zaman böyle çıkanlardandı. Ancak 19 Eylül akşamı izlediğimiz performans ile yeniden doğup gelen bir Şebnem Ferah vardı.

IMG_1274

O gece Şebo adeta açıkhava tiyatrosunu omuzlayıp havalara kaldırıp minik bir tatile çıkardı. Sesinin her tınısıyla, tiyatroyu ve içerisindeki 5000 biletli seyirciyi adeta sarıp sarmalayarak başka bir gezegene götürdü. Savaşın hiçbir zaman giremeyeceği, her bir karışı mutluluk, barış kokan bir gezegene… Üstelik vizesiz-pasaportsuz ünlü ünsüz fark etmeksizin herkesin bütçesine göre ve bayrama “özel” fiyatlar olmadan:)

Ülkenin durumu ortada… Konserler bir bir iptal olurken Şebo’da bu duruma açıklık getirmeden edemedi o gecede. ‘İnsanlık’ ve ‘Ya Hep Ya Hiç ile konser açılışını yapan ve ‘Birileri Var’ şarkısını seslendirdikten sonra küçük bir merhaba konuşması yaptı. “Zor zamanlarda müzik yapmak çok tartışılan bir şeydir her zaman, kimse tam olarak ne yapması gerektiğini bilemez, ben de bilemiyorum. Biz sadece birbirimize biraz daha iyi gelmek için, içimizden geleni yapmaya karar verdik. Öyle görüyorum ki siz de öyle yaptınız, tekrar hoş geldiniz” diyerek konsere tam gaz devam etti.

ewg54ty

Önce İnsanlık ile özümüzü hatırladık, sonra Ya Hep Ya Hiç diyerek resti bastık. Bir ayin formunda geçen konserde her bir şarkı ayrı bir dua gibi, kimi zaman hep bir ağızdan bağıra çağıra, kimi zaman ise sadece dudaklar oynatılmak suretiyle söylendi. Fakat hepsi içten, hepsi kalptendi. Şeboyu bir yaşam şekli olarak gören herkesin yanı sıra birkaç ünlü dışında kimse birbirini tanımasa da bir dost ortamı tadı vermedi de değil hani. Hani herkes aynı amaç için orada olduğunu bilir ve birine çarptığında gülümseyerek nazik bir kafa hareketiyle gülümseyerek alttan alır ya, işte öyle bir ortamdı metrobüsteki curcuna, ezilme tehlikeleri ve birbirinden önce koltuğa oturana nefret dolu bakışların aksine.

Eski şarkıların ağırlık verildiği gecede her birimizin hafızasında yer eden sahne şüphesiz akustik bölüm oldu. Şebo’nun Instagram hesabından paylaştığı video ile bir sürprizin bizi beklediğini biliyorduk ama azalan ışık ve sahneye gelen koltuk ile her şey birden değişiverdi.

jbhmk

Loş ışıklar ile akustik gitarını alıp Şebo’nun yanına oturan Metin Türkcan ile akustik bölüm başladı. Ardından birer birer grup üyeleri Şebo’nun etrafına yerleşti. Ceren, Aykan, Buket, Serdar, Metin, Ozan… koltukta otururken herkesin şarkılara eşlik ettiği, enstrumanını çaldığı bir an hayal edin… Şebo sanki orada 5 bin kişiyle değil de, arkadaşlarıyla birlikte evinin kapılarını açmış gibi… Öyle samimi, öyle içten seslendiriyor şarkılarını… ‘Uçurtma’, ‘Mülteci’; Sana Bilmediğin Bir Şey Söyleyemem’ ve ‘Bırak Kadının Olayım bir bir döküldü dudaklarından her birinin…

Cumartesi gecesi 2 saat boyunca dünya dertlerini unutturan cinsten bir performans sergiledi Şebo. Sesinin gücüne güç katmış, sözleriyle kalbimize dokunmuş yine muhteşem bir kadın olarak karşımızdaydı.

Konserin üzerinden 2 gün geçti. Hala fotoğraflarına bakıyor, performansını tekrar tekrar izliyoruz. “Ne geceydi ama” diye yeniden keyifleniyoruz. Ve bu hafta bizde biraz daha böyle geçecek sanıyoruz.

İyi ki varsın be Şebo!:)

Yazan:

bikahvebikeyif

Kahve, keyif ve yaşam platformu.