
Atiye’nin enerjisine, yenilikçi tarzına, tavrına bayılıyoruz! Şu sıralar 3 yıllık sessizliğini bozarak ‘Ses Seda Yok’ ile harikulade bir dönüş yapan Atiye, yine dillerimize pelesenk olacak yeni şarkısıyla gönlümüzü feth ediyor. Atiye ile bolca müzik kariyerini ve hayatı konuştuk.
Röportaj: İmge BALIK İNCESOY
imge@bikahvebikeyif.com
Bu röportaj bikahvebikeyif Mag Ocak 2022 sayısında yayınlanmıştır.
“Müzik yaparken çok mutlu oluyorum”
Ses Seda Yok, Türkiye’de çıkan ilk fusion pop şarkısı olma özelliği taşıyor. Ses Seda Yok’un oluşum hikayesini sende dinleyebilir miyiz?
Bir dünya müziği albümü hayalim vardi. Birçok tarzın buluştuğu, canlı müziğin ön planda olduğu, her şarkının başka bir hikaye anlattığı ve aynı zamanda tüm albümün bir bütün olduğu bir proje. 2018’de hazırlıklara başladık. Sadece kendi bestelerimiz olsun istedik fakat çalışırken ve araştırırken Ses Seda Yok‘ un orijinal haliyle karşılaştık. Devamlı tekrar eden melodisinden ve hissettirdiği duygulardan o kadar etkilendim ki, mutlaka albümde olmasını istedim. Aslında sözü bestesi anonim olan geleneksel bir qawwali eseriymiş. Tamamen yeni soundlarla, ritim ağırlıklı ve aynı zamanda eski duygusunu kaybetmeyecek şekilde bir aranje hazırlamak istedik. Bunun için ve albümdeki diğer tüm besteler için ilk etapta Yunanistan’a gidip en özel el yapımı perküsyonlar yaptırdık. Sonrasında 3 ay Hindistan’da kaldık. Hem klasik hint müziği eğitimi almak için hem de çok beğendiğim büyük müzisyenlerle kayıtları yapmak için. Türkiye’ye döndüğümüzde albümü tamamladık. Toplam 10 şarkıdan oluşan bu albüm yaklaşık bir senede tamamlandı. ‘Ses Seda Yok’ bu albümün ön habercisi diyebiliriz.
Bir de hint zurnası olan ‘shehnai’ var… O da ilk defa senin şarkınla bir Türk şarkısında kullanıldığını öğrendik. Şarkı üzerine nasıl çalıştın, neler hissettirdi tüm bunlar?
Shehnai Bismillah Khan’dan bildiğim bir enstrumandı. Şarkının aranjesiyle uğraşırken bu enstrumanı kullanma fikri doğdu. Ve çok da güzel oldu. Genel olarak Hindistan macerası beni bir müzisyen olarak çok besledi. Muhteşem bir deneyimdi. En beğendiğim müzisyenlerle kayıtlar yapmak, vakit geçirmek, çok heyecan vericiydi. Bana göre dünyanın en iyi kadın vokallerinden biri olan Parween Sultana beni öğrencisi olarak kabul etti. Bu tarif edilemez bir duygu.
Müzik kariyerine dönüp baktığımız zaman her zaman yeniliklerle var olan bir isim olarak görüyoruz seni. Her seferinde yeni bir şeyler yaratabilme sürecinin seni zorladığı zamanlar oluyor mu?
İlklere imza atmayı seviyorum. Çünkü müzikte yapılmamış her şey beni çok heyecanlandırıyor. Müzik yaparken çok mutlu oluyorum, o aşamada zorlanmıyorum, tam tersi enerjim çoğalıyor.
Farklı tarzları denemeyi, bizleri şaşırtmayı seviyorsun, ters köşe yapmak bazen riskli değil mi?
Özel hayatında risk almayı sevmem ama müzikte çok cesurumdur. Zaten çok düşünerek planlayarak olmaz bu durum. Sanattan bahsediyoruz. Böyle önemli kreatif dönemlerde özgür, yeniliklere açık olmak ve akışına bırakabilmek lazım. Başka türlü gerçek anlamda üretim olmaz.
Nasıl geçirdi bu 3 seneyi Atiye? Şu an nasıl bir ruh hali içerisinde, nelere zaman ayırıyor?
Yine müzik yaparak geçirdi.. Ve üretmeye devam ediyor (Gülüyor).

“Hayatı seyretmeyi seviyorum.”
3 yıllık sessizlik döneminde bir de anne olduğunu öğrendik. Annelik seni, hayatını, müziğini nasıl değiştirdi, nelere dönüştürdü?
Kızım doğunca sanki ben de yeniden doğdum, büyüdüm. İnsan olarak geliştim. Annelik boyut arttırıyor sanki. Eminim ki farkında olmadan müziğimi de çok etkiliyor. Çünkü hayatta her şey zincirleme gibi birbiriyle bağlantılıdır diye düşünüyorum.
Nasıl bir gelecek hayal ediyorsun?
Herkesin mutlu olduğu, birbirine saygı duyduğu, gülümsediği ve anlamaya çalıştığı, diğer canlılara da vicdanlı davranılan bir gelecek hayal ediyorum. Bunlar çünkü herkesin hayatını etkileyen şeyler.
Peki Atiye nasıl bir ailede büyüdü?
Ne şanslıyım ki.. Muhteşem renkli, multikültürel, sevgi ve müzik dolu, çok kalabalık ve bol kedili bir evde büyüdüm. Rolling Stones, Queen, Sezen Aksu, Gipsy Kings, Mezdeke ve Michael Jackson hepsi ayni evde çalıyor, öyle düşünün (Gülüyor)
Annenden aldığın o ilk nasihat neydi?
Seni mutlu eden neyse onu yap..
Şu an bulunduğun noktada hayat nasıl görünüyor?
Hayat sürpizlerle dolu. Her şey mümkünmüş. Çok istediğinde, çok inandığında, kalbini temiz tuttuğunda. Her şey olabiliyormuş!
Bundan sonra neler olacak? Müzik kariyerinde neleri planlıyor, neleri hayal ediyorsun?
Pandemide bir 10 beste daha hazırladık. Onların sözlerin yazılacak ve prodüksiyona başlayacağız 2022’de. Önümüzde bol konserli zamanlar hayal ediyorum tüm müzik piyasası adına.
Son dönemde en çok neyin üzerine düşünüyor ya da sorguluyorsun?
Pandemide düşünmekten ve sorgulamaktan beyinlerimiz yoruldu diye düşünüyorum (Gülüyor). Şu an ‘Ses Seda Yok‘un promosyon döneminde olduğum için çok hareketli geçiyor. Bir koşuşturmaca halindeyim. Bu bana çok iyi geliyor. Çok özlemişim.
Hayata nasıl bakıyorsun? Neler seni mutlu etmeye yeter, neleri fark etmek hoşuna gider?
Hayata bakışım; Ne yaparsan ve nasıl yaparsan sana geri dönüşü de öyle olur.
Ailem ve ürettiklerimi paylaşmak beni mutlu etmeye yeter. Hayatı seyretmeyi seviyorum. Arayışta olmak, yeni şeyler keşfetmek ve anlamak beni heyecanlandırıyor.
Son dönemde dünyada olup bitenler hakkında en çok nelere kızıyorsun?
En çok üzüldüğüm şey sevgi yoksunluğu. Kötü olan her şeyin temelinde bunu görüyorum. Sevgi aslında her şeyin ilacı…
Enerjin, motivasyonun düştüğünde seni yeniden ayağa kaldıran bir ritüelin, rutinin var mı?
Eşimle dertleşmek.
Bir gün mutlaka… dediğin şey?
Yeni bir Disney film karakterinin türkçe seslendirmesini yapmak isterim.
Sanatçı, ikonik bir isim ya da tarihi bir karakter… Kiminle oturup bir kahve içmek isterdin?
Bir ritim aşığı olarak hayalimde Zakir Hüssayin vardı.
İstanbul‘da konser vermeye geldiğinde ortak bir arkadaşımız sayesinde tanıştık. Hatta ona kulisinde bitki çayı hazırladım karşılıklı içtik, sohbet ettik. Yıllar sonra Hindistan’da beni de konserine davet etti. Hayatımda unutmayacağım özel anılar..
Mutluluğun tarifini verecek olsan, nasıl bir kür oluşturursun?
Mutluluğun tarifini kendimce ‚’Hisset‘ adlı şarkımda paylaştım. Merak eden bakabilir.
Karşında boş bir duvar, duvar yazısı ne yazarsın?
Neye inanırsan bir gün onu yaşarsın.
ATİYE’NİN ‘EN’LERİ
Şehirde en sevdiğin semt?
Üsküdar
Hayatıma fon müziği olur dediğin en sevdiğin şarkı?
Nusrat Fatih Ali Khan- my heart, my life
Her seferinden sıkılmadan izlediğin, en sevdiğin film?
Aslan Kral (1998)
Sana en son bolca kahkaha attıran o şey?
Kızım konuşmaya çalışırken ortaya çıkan komik ve tatlı cümleler (Gülüyor)
Aldığın en yeni karar?
Beni sıkan atmosferlerden uzak durmak.
En sevdiğin kahve?
Osmanlı kahvesi

Kahve, keyif ve yaşam platformu.