
Yaz geldi, konser sezonu açıldı, açık havada efil efil performans izleme keyfi başladı ama ben etkinliklere koşarak gitmenin aksine, konser sonrası yazı yazma konusunda biraz üşengecim sanıyorum. Geçtiğimiz hafta sonu Harbiye Açık Hava Sahnesi’nde arz-ı endam eden Şebnem Ferah konserindeydim. Bilenler bilir, söz konusu Şebnem Ferah oldu mu, bir de üzerine Açıkhava performansı ise bende akan sular durur. Ve öyle de oldu.
Konserden bir gün önce yeni video klibi Ya Hep Ya Hiç‘i yayınlayan Şebo’cum, konser günü bize ufak sürprizler yapacağının sinyalini vermiş gibiydi. Yeni video klibinde kadınları, kadın cinayetlerini ve kadına şiddeti unutmamıştı.
Sadece 2015 Haziran ayında 26 kadın öldürüldü, 2015’in ilk yarısında öldürülen kadın sayısı ise 159. Bunlar sadece bildiklerimiz, duyduklarımız. Bir de bakanlık tarafından yansımayanlar var tabii.. Bir konser yazısı olarak başlayıp, ardından rakamlara boğmak, istatistiklerin içinde kaybolmak değil niyetim elbette ancak 2014 yılında 286 kadının cinayete kurban gittiği bir ülkede yaşamak, kadın olmak, kimi zaman bu rakamların içinde kaybolmanıza, endişe ve korkuyla nefes almanıza neden olabiliyor. Yıl bitmeden sayının artmaması giden canları getirmiyor elbette ama hala bir yerlerde umudun olduğunu gösteriyor. Sonra mı? Sonra yine bir kadın cinayetine denk geliyorsunuz tv’de ve yine ülkede yaşamaktan korkar, sokağa çıkmaktan çekinir hatta kimi zaman, belki de çoğunlukla erkeklerden tiksinir hale geliyorsunuz.
Şebnem Ferah da kadına şiddet konusunda hassaslığını ve duyarlılığını göstererek, “kadın gibi kadın” olarak, tıpkı müzik kariyerinin ilk yıllarında olduğu gibi; elinde gitarı ile geldi sahneye. Kazansak da kaybetse de, denemeye değmez mi? derken fonda,
“17 gün önce boşandığı kocası tarafından öldürüldü”
“Hamileyken diri diri yakıldı”
“Barışmayı reddeden eski eşe dayak!”
gibi basında çıkan cinayet ve kadına şidddet manşetlerinin yer aldığı klibi göründü. Bir kez daha bizleri kendine hayran bırakarak selamladı.
Ardından eskili yenili şarkılarını sıraladı. Eski- yeni derken öylesine bir tabir olarak anlaşılmasın, Şebnem Ferah o gece ilk albümünden son albümüne nefis mi nefis bir playlist ile karşımızdaydı. Özellikle son birkaç konserde şarkıların tamamını çalmıyor, tam şarkıya kendinizi kaptırırken hemen başka bir şarkı ile bir mashup patlatıyor ya işte o zaman tadından yenmiyor. Çığlıkları, her konserde şarkılarını ayrı yorumlamaları yıllardır bende Şebnem Ferah konserlerinin neden bir gelenek haline geldiğinin resmi kanıtı olabilir.
Geçtiğimiz kış, Bostancı Gösteri Merkezi konserinde Geçmişe Yolculuk ile Ç.S.O.K.R.A. şarkısını mash up yapması beni nasıl şaşırtıp, keyiflendirdiyse, bu konserde de Okyanus bende büyüüük keyifler bıraktı. Sanıyorum en son 5-6 sene önce canlı dinlemişizdir. Yani demem o ki, Şebo o gece alışık olduğumuz playlistine nazaran hemen hemen her albümünde yer alan şarkısına temas ederek beni mest etti.
- Ya Hep Ya Hiç
- Birileri Var
- Okyanus
- Deli Kızım Uyan
- Savaş Boyası
- Bugün
- Perdeler
- Fırtına
- Bir Harbiye klasiği olarak Yağmurlar
- Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler
- Ben Şarkımı Söylerken
- Can Kırıkları
- Çakıl Taşları
- Bu Aşk Fazla Sana
- Mayın Tarlası
- Eski

Kahve, keyif ve yaşam platformu.