‘’Rahmetli de kafasına hiçbir şey takmazdı, ondan 100 yaşına kadar yaşadı.’’ ‘’Böyle yerde insanın ömrü uzar, şu doğaya bak bir de bizim beton binalar arasındaki yaşamımıza.’’ ‘’Bu trafik insanda tahammül bırakmıyor. ‘’Eyvah sınava bir gün kaldı, yetişmedi yine konular!’’ ‘’1 gün önceden sunum mu istenir? nasıl hazırlayacağım?’’

Yazı: Günce Dere

Instagram: minikyogees

Bu cümlelerden size ait olanlar ya da tanıdık gelenler var mı? Sanırım hayatınızın bir döneminde bu cümleleri tam bu şekilde olmasa da kendi ifadelerinizle benzer anlamlarda kullanmışsınızdır. Tabii umarım hayatınızın sadece bir döneminde söylemişsinizdir. Çünkü sürekliliği eşittir STRES!

O zaman sizi daha fazla meraklandırıp strese sokmadan gelelim bu ay konumuzun detaylarına.

Nedir bu stres, vücudumuza zararları nelerdir diye açıklayarak önce içinizi karartıp sonra stres yogası ile sizi rahatlatacağım, söz!

Nedir bu stres?

Stres; ruhbilim terimi olarak şöyle açıklanmış: Kişide, birtakım sorunların yol açtığı coşkusal, ruhsal gerilim.

Zihin, beden ve duygular olarak hepimiz birbirimizden çok farklı olduğumuz için bahsedilen bu gerilimi de farklı seviyelerde algılayacağımız anlamına geliyor. Yani kimimiz için küçük ve gündelik yaşamdaki olaylar stres kaynağı olabiliyorken, kimilerimiz için bu eşik daha yüksek olabiliyor.

Neler yaptın bana ey stres !

Gelelim etkilerine!

  • Stres anında öncelikle adrenalin, noradrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarını salgılarız. Bu hormonlar vücüdumuza; yaşadığı stres karşısında ya savaş ya da kaç mesajı verirler. Aslında uyarılma ile tetikte olmamız, motivasyon ve konsantrasyon arttırıcı etkenler gibi gözükse de devamlı olması durumunda; yani sinir sisteminin sürekli aktif olması durumunda vücudumuzun yıpranmasına neden olur. Ya savaş ya da kaç mesajını alan kalp daha fazla enerji üretmek için daha hızlı atmaya başlar. Damarlarımıza daha fazla oksijenli kan dolaşımı sağlayabilmek için ise daha sık ve daha hızlı nefes alıp vermeye başlarız. Tüm bunlar anksiyete ve panik atağın oluşumunu destekler.
  • Kortizol stres hormonunun salgılanması ile bağışıklık sistemi işlevinde aksamalar olur; böylece enfeksiyon ve kronik iltihabi rahatsızlıklara daha açık oluruz.
  • Strese maruz kalma sonucunda kasların gerilmesi, kemik yoğunluğunun azalması dolayısıyla da ilerleyen yaşlarda osteoporoz, romatizma gibi hastalıklara sevimsiz davetiyeler çıkaracağına işarettir.
  • Metabolizmayı etkiler. Karaciğer gerekli enerjiyi sağlamak ve stresle başa çıkmak için daha fazla glükoz (kan şekeri) üretir. Kan şekerinin dalgalanması sonucunda bazı bünyelerde diyabet riskini artırır.
  • Stres ile yaşanılan aşırı uyarılma sonucunda rutin uykuya dalma ve doğal uyku sürecinde de problemler yaşanır. Kötü uyku kalitesi sonucunda obezite riski artmaktadır.
  • Sindirim sistemimizi etkiler. Bağırsaklarımızın emme yetisi azalabilir. Mide ağrısı, şişkinlik, bulantı, ishal ya da kabızlık şikayetlerimiz olabilir.
  • Bire bir hastalık adları ile özetlemek gerekirse; migren ve gerilim tipi baş ağrıları, ülser, reflü, hazımsızlık gibi mide sorunları, kabızlık, ishal, şişkinlik, gaz gibi bağırsak sorunları, egzama, alerji gibi cilt hastalıkları, göz seğirmeleri, boyun ve bel ağrıları, hipertansiyon, kalp krizi gibi kalp hastalıkları, depresyon, panik atak gibi ruhsal problemler, adet düzensizlikleri, beyin kanaması olarak örnekler verilebilir.
  • Ve tüm bunlar sonucunda ortaya çıkabilecek toplu bir fatura vardır ki o da KANSER. Çünkü her stres durumu yaşandığında hücrelerimiz kanser hücrelerine benzer özelliklere sahip olmaktadır.
  • Dünya Sağlık Örgütü ‘nün bu konuda çarpıcı araştırması der ki; 2030 yılında 26 milyon insana kanser teşhisi konulacağı tahmin edilmektedir.

O zaman haydi tedavi zamanı!

Sizi üzen ve strese sokan her şeyden (iş, trafik, stresli ilişkiler vb) uzaklaşın ve kendinizi hemen kapalı bir fanusa koyun!!! Teoride evet ama pratikte geçerliliği olmayan bir öneri, teşekkürler.

O nedenle benim size daha güzel bir öneri paketim olacak; STRES YOGASI!

Nasıl ve hangi rutinde olmalı ? Gün içinde kendi pratiğinize ve yaşamınıza uygun bir şekilde uygulamaya çalışın. Ama lütfen her sabah 6.00’da veya yatmadan önce mutlaka bunları yapmam gerekiyor diyerek kendinizi ekstra strese sokmayın. Gevşeyin, zamanla rutininize oturtmaya çalışın.

Hayat enerjimiz nefes ile başlayalım.

Derin bir nefes…Sadece stresli olduğunuz anlarda değil, hayat kalitemiz için önemli bir gereksinim. Göğüsten alınıp verilen nefesleri şöyle bir kenara bırakıp, her nefes alışta şişen yerin karnınımızın üst kısmı yani diyafram kaslarının bulunduğu yer olmasına dikkat edelim. Bu durum doğru nefes aldığımızın göstergesidir. Hayat tarzı haline getirmek için nefes alışın 4 saniye, verdiğimizde ise 7 saniye sürmesine dikkat etmeliyiz.

Akut stres ile karşılaştığımızda, ihtiyaç anında camı kırmadan bana acil bir nefes tekniği göster derseniz, o da burada mevcut 4-7-8 nefesi:

4-7-8 nefesi nasıl uygulanır?

1. Dilinizin ucunu üst dişlerinizin arkasına yerleştirin.
2. Tüm nefesinizi, ıslık sesine benzer bir ses çıkararak, ağzınızdan boşaltın.
3. Ağzınızı kapatın ve burnunuzdan 4’e kadar sayarak yavaşça nefes alın.
4. Nefesinizi tutun ve 7’ye kadar sayın.
5. Nefesinizi, ıslık sesine benzer bir ses çıkararak, 8’e kadar sayarak ağzınızdan boşaltın

Ve gelelim biraz hareketlenmeye. Biraz hareket ile, stres yerine gelsin bereket diyenleri bu akışı uygulamaya davet ediyorum.

  • 1 dakika boyunca rahat bir oturuşta kalın. Bağdaş kurabilirsiniz , eller dizler üzerinde veya yanda olmalı. Omurgamız dik konumda kalmalı.
  • 1 dakika boyunca sandalye duruşunda kalın.
  • 20 sn dinlenin
  • 1 dakika boyunca öne katlanın
  • 20 sn dinlenin
  • Güvercin pozu (sol bacak) ile 30 saniye
  • 20 sn dinlenin
  • Güvercin pozu (sol bacak) ile 30 saniye
  • 20 sn dinlenin
  • Omurga döndürme (Vakrasana pozu-sol) ile 30 saniye
  • 20 sn dinlenin
  • Omurga döndürme (Vakrasana pozu-sağ) ile 30 saniye
  • 20 sn dinlenin
  • Kafa duruşu 1 dakika
  • 20 sn dinlenin
  • Derin gevşeme 3 dakika

(*Yukarıda ismi verilen asanaların açıklamalarına ve videolarına internetten kolaylıkla ulaşabileceğiniz için size sade bir dille aktarmak istedim.)

Ve 3. stressavar aracımız; MEDİTASYON. Sizi rahatlatan, mümkünse sözsüz bir müzik açın ve bu esnada nefesinize odaklanmaya çalışın. Zincirleme düşünceler arasında boğulduğunuzu hissettiğiniz an nefes alıyorum 1, nefes veriyorum 1 diye 10’a kadar saymaya çalışın. Yeniden düşüncelerin eklendiğini farkettiğiniz an – kendinizi hiç kandırmadan tekrar başa sarın ve 1’den başlayın.

Tüm bunlar size zor geldiyse, yürüyüşe çıkın. Yapmanız gereken şeyleri düşünmek yerine, etrafınızdaki şeylere odaklanın. Daha hızlı rahatlamak için ise; çıplak ayakla toprağa temas edip vücudunuzdaki enerjiyi boşaltın, böylece hücrelerinizdeki enerji normale dönecektir. Bilinen en eski ve etkili yöntem!

Artık korkmanıza gerek yok. Deneyin, rahatlayın ve gevşeyin.

Osho’nun güzel bir sözüyle veda ediyorum sizlere.

‘’Rahatlamak, enerjinin hiçbir yere, ne geleceğe ne de geçmişe gitmediği bir durumdur; sadece seninle birlikte öylece kalır. Kendi enerjinin durgun havuzunda, onun sıcaklığı ile sarıp sarmalanırsın. O an her şeydir. Başka an yoktur. Zaman durur, sonra rahatlama gelir’’

 

Yazan:

bikahvebikeyif

Kahve, keyif ve yaşam platformu.