Yıllardır duyduğumuz cümle aldığın kalori harcadığın kaloriden az olsun ki kilo verebilesin. Sürpriz: Yanlış! Kalori azaltmak enerjinin düşmesine neden olur, kendini çok halsiz hissedersin. Dengeli ve sağlıklı olmak için aldığın ve harcadığın kalorinin eşit olması gerekiyor. Yanlış! Bunun ise yaramadığını neredeyse hepimiz kendimiz tecrübe etmedik mi? Sen denemediysen, kardeşin, arkadaşın, çevrende biri mutlaka denemiştir ve ne kadar ise yaramaz olduğunu görmüşsündür.

Yazı: Canay İpekci

instagram.com/canay.ipekci

Belirli hormonlar, belirli kaloriler ile daha efektif çalışır. Mesela, seni şişmanlatan ilk faktörlerden biri insülin direnci ve insülin hormonu, karbonhidrat tüketiminden çok yüksek seviyede etkileniyor, protein tüketiminden orta seviyede etkilenirken, sağlıklı yağ tüketiminden etkilenmiyor. Yani tükettiğin sağlıklı yağ insülini tetiklemiyor ve aslında senin kilo almanın nedeni yağ değil karbonhidrat.

Sağlıklı olmak ve sağlıklı kalmak için yapman gereken insülin direncini mümkün olduğunca aşağıda tutmak.

Ispanaktan aldığın kalori ile bol margarin içeren hazır börekten, poğaçadan aldığın kaloriyi; fırında yapılan mevsim balığından aldığın kalori ile hazır gıda zincirlerinden birinde yediğin kızgın yağda kızartılmış balıktan aldığın kaloriyi eşit tutamazsın.

Her şeyin besin değerini değerlendirmen gerekiyor ki vücuduna aldığın her türlü besin, her türlü yakıt sana faydalı olsun. Günde bir tane hamburger menü yiyerek sağlıklı bir şekilde kilo vermen mümkün değil. Buradaki sihirli kelime `sağlıklı`, buna dikkat et. Kalıcı kilo verme ve uzun sureli sağlık sadece beslenme tarzındaki değişiklikle mümkün (elbette hareket ve stres seviyesi de etkili, ben burada beslenmeden bahsediyorum şu anda sadece). Ne yersen ye dengeli ye demek de ne yazık ki tam olarak geçerli değil. Bir salata ile geçiştirdiğin bir öğün üzerine bir tane bol şekerli tatlı yediğin zaman dengede olmuyorsun.

Seçtiğin besinlere dikkat et ve gerçekten bedenini, ruhunu ve zihnini besleyen seçimlerle devam et.  Kalorisi düşük diye `diyet` yazan ürünlere yönelmek, glüten zararlı diye `glütensiz` yazan ürünlere yönelmek yapabileceğin en büyük hatalar arasında. Diyet olarak sunulan her paketli urunun üzerinde oynanmıştır ve içerisindeki sağlıklı yağlar alınmıştır. Sağlıklı kolestorelonü yükseltmesi gerekirken (ki doğru bilinen başka bir yanlış da kolesterol kötüdür denmesi) insülin hormonunu yükseltir ve senin daha çok kilo almana sebep olur. Glütensiz denen neredeyse her ürünün içerisine glütenin o yapışkanlığını sağlayacak başka bir madde eklenir ki bu da çok büyük olasılıkla senin insülin direncini arttıracak bir urundur, yine sana daha çok zarar verir.

Yahu Canay, peki ne yapayım? Çok basit : temel beslenme düzenine dön. O kadar şanslıyız ki mutfağımız ve ülkemizin toprak bereketi konusunda. Dünyada tanınmış bir beslenme şeklimiz var, Akdeniz Tipi Beslenme! Klasik Türk tipi beslenme. Mevsim meyve ve sebzelerini kullan.

Rengarenk, gökkuşağı gibi beslen, gözün de doysun, karnın da. Bildiğimiz tencere yemeklerini gerçek yağlar (zeytin yağı, sade yağ, tereyağı) ile yap. Annelerimizin, anneannelerimizin turşularını, salçalarını kullan. Ulaşabildiğin kadarıyla endüstriyel olmayan et, doğru avlanmış mevsim balıklarını tüket. Hazır gıdalardan, paketli ürünlerden uzak dur. Ve her yemeğe ekmek banma dürtüsünden usulca uzaklaş.

Ekmek seni daha çok acıktırıyor, doyurmuyor. Mantra gibi ekmeksiz doymuyorum demeyi bırak artık, kırk kere söylersen gerçek olur. Pahalı veya ulaşılmaz değil, burada paylaştığımız tarifleri dilediğin gibi çeşitlendirebilirsin, birazcık emek istiyor sadece. Ve sen, Canım Kendim diyen kişi, kendine bu emeği verebilirsin, çünkü buna değersin.

Hadi bakalım, tekrar et: Şubat ayından itibaren rengarenk besleneceğim ve her gün kendime şunu söyleyeceğim, Canım Kendim!

Ayın meditasyonu

Mucizeler Mantrası : Ardas Bhaee

Bir kaç haftadır hayatımın en zor diyebileceğim zamanlarını geçiriyorum. Gerçekten çok çok büyük bir acıyla sınandık, kardeşimi kaybettik…

4 hafta yoğun bakımda kaldı, bu süreçte bana güç veren şeylerden bir tanesi de her gün söylediğim bu mantra oldu. Mucizeler mantrası olarak bilinen Ardas Bhaee mantrası ile dilekler gerçekleşir diye bilinir. Mantra söyleyelim mucize gerçekleşsin diye bir şey yok elbette, bu sadece evrenle uyumlanmak ve iletişim kurabilmek için araçlardan bir tanesi.

Kardeşimin mucizesi artık bu dünyada kalmamakmış kabullenip saygı duymaktan başka elden ne gelir? Hayatınla ilgili zorlandığında, mucizeye ihtiyaç duyduğunda, yaratıcı güçle bağlantı kurmak istediğinde, her zaman her yerde youtubedan açıp dinleyebilir, dilersen eşlik ederek sözün gücünü de kullanabilirsin. 11 gün üst üste, 11 dakika tavsiye edilir. Olursa şahane olur, olmazsa da olur. Ne zaman ihtiyaç hissedersen aç, dinle, sesle uyumlan.

Mantranın sözleri ve çevirisi aşağıdaki gibi:

Ardas Bhaee, Amar Das Guru,

Amar Das Guru, Ardas Bhaee,

Ram Das Guru, Ram Das Guru,

Ram Das Guru, Sachee Sahee

Duamız Guru Amardas’a iletildi, Duamız Guru Ram Das tarafından evrene beyan edildi. Ve mucize gerçekleşti.

Burada bahsi geçen guru kişi olarak düşünülmemeli. Bu bir öğreti ve öğretinin yolu. Guru Amar Das hiç umut olmadığında lütuf ve umudun enerjisidir. Guru Ram Das mucizelerin, şifaların ve kutsamaların enerjisidir. Kundalini Yoga öğretisinde bu mantra, tüm dualara cevap veren duadır. Her türlü dua, mantra, enerji bütünün hayrına kabul görür. Ve bizim için en doğrusu, en hayırlısı neyse o gerçekleşir. İhtiyacı olan herkese şifa olsun, dilerim bütün dualarınız bütünün hayrına kabul görsün.

Ayın tarifi

Glütensiz, Tahılsız, Şekersiz: Ispanaklı ve Peynirli Mercimek Böreği

Evde ıspanak ve peynir vardı, bunları farklı bir şekilde nasıl değerlendiririm diye düşünürken bu tarifi denedim. Tadına bakan herkes bayıldı. Tahılsız beslenmeyen arkadaşlarım bile tarif istedi, o kadar yani. Ben börek diyorum ama yiyen bir arkadaşım kiş dedi mesela, kişe de benziyor gerçekten. İster kahvaltıda, ister sevdiklerinizle kurduğunuz çay sofralarında, ister altın gününde yapın, garanti veriyorum çok sevilecek.

Nelere ihtiyacımız var

  • 1 kg ıspanak
  • 1 gece önceden suda ıslatılmış 1 bardak kırmızı mercimek
  • 1 gece önceden suda ıslatılmış 1\2 bardak yeşil mercimek
  • 3 yumurta
  • 1\2 su bardağı yoğurt
  • 3\4 su bardağı ufalanmış dilediğiniz peynir
  • 1\4 çay bardağı zeytin yağı
  • 1 tutam tuz (peynir tuzluysa dikkat edin)
  • 1 tatlı kaşığı karbonat
  • 1 yemek kasığı ev sirkesi
  • Arzuya göre pul biber
  • Üzerini süslemek için susam ve çörekotu

Nasıl Yapıyoruz?

Öncelikle ıspanakları güzelce yıkayıp doğra. Peyniri ez çatalla, çok küçük olmasın çok da bütün kalmasın. Karbonatı sirkeyle canlandırıp bir kenarda beklet. Ispanak, peynir, sirkeli karbonat ve susamla çörekotu hariç bütün malzemeleri blendere koyup karıştır. İyice karışıp hamur şekline dönecek. Sonra karbonatlı sirkeyi de ekleyip çok az daha karıştır blenderde. Sonra doğranmış ıspanak ve peynir karışımına blenderdeki harcı ekleyip harmanla hepsini ve yağlı kâğıt serdiğin fırın tepsisine iyice yay. Ben ıspanakları ve peynirleri blendere eklemedim, yerken lezzetini daha çok alalım istediğim için. Sen uğraşmak istemem dersen onları da blendere atabilirsin diğer malzemelerle. Üzerine çok sevdiğim susam ve çörekotu ekleyip hop fırına gönderdim.

Önceden ısıtılmış fırında, 180 derecede yaklaşık 45 dakikada pişti. Ben biraz küçük tepsiye koyduğum için (yüksekliği ilk koyduğumda yaklaşık 3 cm kadardı) içi iyice pişsin diye düşük derecede ve uzun süre pişirdim. Daha ince yaparsan daha az pişirmelisin, gözün ve burnun fırında olsun, afiyet olsun

Ne diyoruz? Bi kahve, bi keyif, bir de ıspanaklı ve peynirli mercimek böreği. 🙂

Yazan:

bikahvebikeyif

Kahve, keyif ve yaşam platformu.