
Yazı: Canay İpekci
Kendini sevmek, sağlığımızın, ilişkilerimizin ve mutluluğumuzun yapı taşıdır. Kendini sevemezsen başkalarını nasıl sevebilirsin? Bütünsel Beslenme ile ilgili aldığım eğitim, sağlığın sadece ne yediğimiz veya ne kadar egzersiz yaptığımızla ilgili olmadığını bir kere daha anlamama yardımcı oldu. Duygusal ve zihinsel sağlık, fiziksel sağlık kadar önemlidir. Hayattaki her şey gibi, en çok çalıştığımız şeyler için bir sevgi ve takdir duygusu geliştiririz. Kendimize zaman ve enerji yatırımı yaparak, gerçek neşeyi, beslenmeyi ve doyumu deneyimleyebiliriz. Beş Sevgi Dili kitabının yazarı Gary Chapman, kitabının başarısını “en derin duygusal ihtiyacımız: sevildiğini hissetme ihtiyacımız” üzerine odaklanmasına bağlıyor. Yaş, din, cinsel yönelim veya ilişki durumu ne olursa olsun, her insan sevildiğini hissetmek için duygusal bir ihtiyaç duyar. İnsanların gözden kaçırdığı şey, sevginin sadece diğer insanlardan gelmediğidir – sevgi en çok içeriden gelir. Kendimizle konuşma, kendimizle ilgilenme ve kendimize davranma şeklimizden gelir.
Peki bu beş sevgi dilini, kendimizle daha sağlıklı ve daha mutlu bir ilişki için öz sevgiyi geliştirme yoluna nasıl çevirebiliriz?
Olumlama/onay sözcükleri kullan
Brené Brown, “Kendinizle sevdiğiniz biriyle konuşur gibi konuşun” diyor. Kendi iç konuşmamız genellikle olumsuzdur – kendine söylediklerini bir arkadaşına veya sevdiğin birine yüksek sesle söyler miydin? Muhtemelen hayır. Böyle bir anın farkına vardığında kendi kendine konuşmanı durdur ve onunla yani kendinle tekrar konuş! “Hayır, bu konuda kendimi hırpalamayacağım. Bugün elimden gelenin en iyisini yapıyorum.” diyebilirsin belki.
Bir aynanın önünde durarak olumlama yapmak da işe yarayabilir. “Güçlüyüm”, “Yetenekliyim”, “Her şeyi hakediyorum” yaygın kullanılan olumlama sözleri. Şimdi denesene; yüzünüzü gülümseteceğinden eminim. Kendinle bu şekilde konuşmayı ne kadar çok uygularsan, söylediklerine o kadar çok inanacak ve somutlaştıracaksın.
Kendinle kaliteli zaman geçir
Tek başına yaparken de keyif alacağın şeyler dene. İster yürüyüşe çık ister tek başına piknik yaparken gün batımının tadını çıkar. Ya da belki pazar sabahları balkonunda oturup güzel bir kitap okurken kahveni içmek en sevdiğin aktivitelerden biridir, ne dersin? Aşağıdaki yeni tarifi deneyerek kendine yemek yapabilirsin belki. Örnekleri çoğaltmak sana kalmış, yeter ki her günün bir bölümünü kendinle, sevdiğin bir şeyi yaparak geçir.
Kendine hizmet et
Bir sevgi dili olarak hizmet eylemleri, “vermenin almaktan daha kutsanmış” olduğu fikrinden kaynaklanır. Mesela ben, bütünsel sağlıklı beslenme koçu ve yoga hocası olarak, birinin hayatının herhangi bir alanını iyileştirmesine yardım ettiğimde derin bir tatmin duygusu yaşıyorum. Kendim için yaptığım hizmetlerden biri de sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmenin ipuçlarını paylaştığım bir Instagram hesabı oluşturmaktı. Sen en son kendin için ne yaptın bir düşün bakalım. Kendin için hizmet eylemleri gerçekleştirmenin birkaç yolu; Haftada bir veya iki gün sadece senin sevdiğin yemekleri yapmak, artık giymediğin kıyafetleri bağışlayıp belki yenilere yer açmak, tutkulu olduğun bir amaç için gönüllü olmak ve bir topluluğa dahil olmak, her zaman istediğin eğitime/seminere kaydolmak. Yok mu arttıran?
Kendine hediye al
En en ennn sevdiğim maddelerden biri de bu çünkü hediye almaya da hediye vermeye de bayılırım. Evrensel bir sevgi dilidir. Biliyor musun, antropologlar hediye vermenin sevginin bir ifadesi olmadığı bir kültürü asla keşfetmemişler. Burada hem veren hem de alan sensin. Bir süredir istediğin bir şeyle kendini şımart. Belki spada bir gün ya da muhteşem bir çift ayakkabı. Belki yatakta kahvaltı ya da şehir dışında bir kaçamak. Her ne ise, arada bir kendini şımart. Ve unutma, hediyelerin anlamlı olması için pahalı veya havalı olması gerekmez. Gönül ister Paris`te hafta sonu kaçamağı yapalım ancak hayatlar ne sunuyorsa o şartlarda şımarmak hepimizin hakkı. Kendin için iyi bir şey yaparken yokluk bilincinden uzak dur Benim en sevdiğim hediyeler arasında güzel bir kitap, cilt bakımı, mis gibi bir çiçek ve hatta sevdiğim birini arayıp onu düşündüğümü ve sevdiğimi, sadece sesini duymak istediğimi söylemek var.
Fiziksel teması kullan
Dokunmatik bir insan olarak bu da favorilerim arasında. Sen de bedenine özen gösterdikten sonra kendini tazelenmiş ve gençleşmiş hissediyor musun? İster çocuklarınla, sevdiklerinle, ebeveynlerinle ilgilenmekle meşgul ol, ister aşırı yoğun bir programın, işin, sosyal çevren olsun, dikkatini içine çevirmek sana içten dışa enerji verecek ve senin içten dışa parıldamanı sağlayacak. Sıcak bir banyo yap. Çeşitli banyo tuzları ve/veya uçucu yağlar eklemek daha da rahatlatıcı olabilir. Banyoya ekleyemiyorsan, duştan çıkınca en sevdiğin krem veya yağ ile vücuduna güzel bir masaj yap. Kendini şımart. Sırt masajı, manikür, pedikür, cilt bakımı ve saç derisi masajlarının tümü harika seçenekler fakat günümüzde bu hizmetler için bütçe ayırmak çok da kolay değil, o yüzden ne yapıyoruz, Youtube’u açıp kendinizi şımartabileceğimiz şeyleri evde nasıl yapabileceğimizi öğrenip uyguluyoruz Hadi bakalım, tekrar et: her geçen gün daha çok Canım Kendim!
AYIN MEDİTASYONU
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaş grubumuzla konuşurken, meditasyonun ne olup ne olmadığından bahsediyorduk ve ben de bu ay meditasyon vermek yerine sana birkaç farklı meditasyon stilinden ufak ufak bahsetmeye karar verdim. Sana yakın hissettiğini ya da belki hepsini, daha derin araştırmak istersen Google hizmetinde ya da bana da ulaşıp sorularını dilediğin zaman sorabilirsin elbette.
Öncesinde birkaç maddede meditasyonun faydalarını belirteyim, aslında çok uzun bir liste ve denediğinde belki sana bambaşka bir faydası olacak;
- Odaklanmanı arttırır
- Duygusal sağlığını arttırır
- Uyku kaliteni arttırır
- Genel sağlığını arttırır
- Zindelik verir
Mindfulness (Farkındalık) meditasyonu
Meditasyon denince aklına çoğu insan gibi büyük ihtimalle farkındalık meditasyonu gelir. Kapalı gözler, rahat duruş, derin nefes alma, yatıştırıcı müzik ya da tam sessizlik. Farkındalık meditasyonu, zihninden gecen düşünceleri izleme, kabul etme ve ardından düşüncelerini nereye yönlendirmek istediğini seçme uygulamasıdır. Düşünceleri oldukları gibi gözlemlersin ve vücudunda ortaya çıkan tüm kalıpların veya duyumların farkına verirsin.
Transandantal meditasyon
Transandantal Meditasyon (TM), rahat bir farkındalık durumunu teşvik ederken dikkatini dağıtan düşüncelerden nasıl uzaklaşacağını sana öğrettiği iddia edilen bir sessiz meditasyon stilidir. TM tekniğinde bir mantra, kişisel teşvik edici kelime veya ifade kullanır veya sessiz olarak yapılır. Genellikle günde iki kez 15-20 dakika uygulanır.
Mantra meditasyonu
Mantralar kesinlikle kişiseldir ve içselleştirilir, bu yüzden genelde meditasyon seansları sırasında çok etkili olurlar. Muhtemelen daha önce “Om” veya “Aum” kelimelerini duymuşsundur; Sanskritçe olan bu kelime, Hinduizm ve Budizm’de sıklıkla kullanılan eski bir mantradır ve bütün evrenin özünü temsil eder. Yoga uygulamalarında da yaygın olarak kullanılır. Diğer mantralar şu şekilde olabilir (ancak elbette bunlarla sınırlı değildir):
Senin için önemli olan kişisel alıntılar
Dini alıntılar
“Yapabilirim ve yapacağım” gibi kısa, güçlü ifadeler
Seni yapmak istediğin değişiklikleri yapmak için motive eden her şey.
Kundalini yoga
Benim de eğitmeni olduğum, gönlümün efendisi Kundalini Yoga, nefesini ve enerjini vücudunun tüm bölgelerine erişimini genişletmek amacıyla yoğun bir şekilde derin nefes almaya- diyafram nefesine – odaklanan bir yoga şeklidir. Hareket (asana), nefes (pranayama), mantra (ses titreşimi) ve meditasyon bileşiminden oluşur. Diğer yoga çeşitlerinden farkı, bu 4 bileşen aynı anda kullanıldığından bu enerji akışının çok daha hızlı etki etmesidir. Araştırmalara göre diyafram solunumu, daha fazla hava almanın en etkili yoludur, daha az enerji harcayarak daha yeterli ve kaliteli nefes almak mümkün oluyor böylece. Kundalini, yoga türlerinden sadece biridir, diğer türler de farkındalık ve meditasyona odaklanır.
Yönlendirmeli meditasyon
Rehberle yapılan yönlendirmeli meditasyon, özellikle meditasyona yeni başlayanlar için yararlı bir seçenektir, çünkü tek yapman gereken seans boyunca eğitmenlerin talimatlarını takip etmektir. Yarışan zihnini sakinleştirmenin bir yolunu sunar, çünkü dikkatin dağılsa bile rehberin sesi senin dikkatini tekrar meditasyona odaklar. Rehberli meditasyonların avantajlarından birisi de kendi kendine herhangi bir meditasyona başlamadan önce hepsini deneyip, hangi tür meditasyondan hoşlandığını ve hangilerinin senin için en etkili olduğunu fark ettirmesidir.
Kendi kendine yönlendirmeli meditasyon
Yönlendirmeli meditasyonun tam tersidir, tamamen senin kontrolündedir. Sana nasıl nefes alacağını veya neye odaklanacağını söyleyecek kimse yok; karar vermek sana kalmış. Eğer seninle konuşan birinin dikkatini dağıttığını düşünüyorsan, bu tam sana göre. Elbette başlamadan önce genel meditasyon tekniklerini en azından okumak meditasyon suresince daha iyi hissetmene yardımcı olabilir.
Zen meditasyonu
Zen meditasyonu (veya zazen), Budist psikolojisine dayanan bir meditasyon tekniğidir. Bazen “düşünmemeyi düşünmeyi” içeren bir uygulama olarak anılır. Zazen, özellikle herhangi bir şeye odaklanmadan içe bakmanı teşvik eder.
Hadi, hangisini yapıyoruz?
AYIN TARİFİ
Bu ay dergide dördüncü yazım ve şimdiye kadar lezzetli ve eğlenceli olmayan herhangi bir tarif paylaşmadım. Tabiri caizse hepsi benim bebeklerim, bununla birlikte bu ayki tarif tam bir göz bebeği benim için, ayda bir mutlaka yapıyorum.
Nelere ihtiyacımız var
Öncelikle burittonun lavaşını hazırlamak için;
1 bardak nohut unu (tahıl tüketiyorsanız karabuğday veya kinoa da olur)
1,5 bardak su
1 tatlı kasığı karbonat
1 yemek kaşığı ev sirkesi
İç harcı hazırlamak için;
200 gr kıyma
1 adet soğan
2-3 diş sarımsak
1 adet havuç
1 adet kereviz
2 adet kereviz sapı
1 adet pancar
Arzuya göre bol Baharat (ben tam bir Baharat sevdalısı olarak pul biber, kimyon, tuz, karabiber, zerdeçal, zencefil ve azıcık köri kullanıyorum)
Üzeri için;
1 yemek kaşığı domates salçası
½ bardak sıcak su
İsteğe göre biraz peynir (ben beyaz taze peynir kullanıyorum bir Antakyalı olarak, sepet peyniri, dil peyniri, çeçil vs. hepsi olur. Hangisi varsa, hangisini seviyorsan.)
Nasıl Yapıyoruz?
Öncelikle ıspanakları güzelce yıkayıp doğra. Peyniri ez çatalla, çok küçük olmasın çok da bütün kalmasın. Karbonatı sirkeyle canlandırıp bir kenarda beklet. Ispanak, peynir, sirkeli karbonat ve susamla çörekotu hariç bütün malzemeleri blendere koyup karıştır. İyice karışıp hamur şekline dönecek. Sonra karbonatlı sirkeyi de ekleyip çok az daha karıştır blenderde. Sonra doğranmış ıspanak ve peynir karışımına blenderdeki harcı ekleyip harmanla hepsini ve yağlı kâğıt serdiğin fırın tepsisine iyice yay. Ben ıspanakları ve peynirleri blendere eklemedim, yerken lezzetini daha çok alalım istediğim için. Sen uğraşmak istemem dersen onları da blendere atabilirsin diğer malzemelerle. Üzerine çok sevdiğim susam ve çörekotu ekleyip hop fırına gönderdim.
Önceden ısıtılmış fırında, 180 derecede yaklaşık 45 dakikada pişti. Ben biraz küçük tepsiye koyduğum için (yüksekliği ilk koyduğumda yaklaşık 3 cm kadardı) içi iyice pişsin diye düşük derecede ve uzun süre pişirdim. Daha ince yaparsan daha az pişirmelisin, gözün ve burnun fırında olsun, afiyet olsun
Ne diyoruz? Bi kahve, bi keyif, bir de ıspanaklı ve peynirli mercimek böreği. 🙂

Kahve, keyif ve yaşam platformu.