Geçen hafta bolca ‘sıcak havaların son günleri, kara kış geliyor’ haberlerini görünce, pazar miskinliğini evde bırakıp, soluğu Büyükada’da aldık. Yazın adım atacak yer olmayan Büyükada’nın en güzel zamanları şüphesiz İlkbahar ve sonbahar.
Sakin ada sokakları, hafif hafif yüzünüze esen tatlı rüzgar, sarı ve turuncunun yeşiller arasında yavaş yavaş kendini göstermeye başladığı yapraklar… Bir de fotoğraf çekme merakınız varsa, Büyükada bu mevsimde tadından yenmez oluyor.
Uzun zamandır fotoğraf çekmek için zaman ayıramayınca, mevsim sonbahar, günlerden de pazar olunca kendi adımıza yapacak en iyi etkinliklerden birini yapmış olduk.
Yazın cıvıl cıvıl ruhumuzu şenlendiren pembeli, morlu begonviller yerini sararmış, solmuş yapraklara bıraksa da altında yine taç yapmak, fotoğraflamak en büyük eğlencemiz oldu.
Turuncu yapraklar, kırmızı yapraklar, sarı yapraklar, yapraklar derken adım adım fotoğrafladık. Renkli kapılar ve pencereler hala en sevilen, o ayrı.
Her çektiğimiz kareye birer tema bulmak en keyiflisiydi belki de.. ‘Kimseye eyvallahım yok’ günün anlam ve önemine en uygun içerikli karesi oldu mesela:)
Biz Büyükadaya senede pek çok kez gittiğimiz için şurda bunu yapın, onu yiyin diye önerecek bir yazı olmadı bu anlayacağınız.
İlle de öneri olsun derseniz, bol huzur yaşamak, ruhunuzu tazelemek ve şükretmek için harika bir yer Büyükada. Her ne için giderseniz gidin; bira- kalamar, bira-patates keyfi yapın mesela bizim için de 🙂
Biz, yaz biterken “sonbaharı tüm renkleriyle yaşayacağımıza” söz vermiştik ve öyle oldu.
Yeni mevsim, yeni ay hatta yeni yıl geliyor… Bekliyoruz.
Mutlulukla ve aşkla…
Günün, mevsimin, an’ın şarkısı da bu olsun <3
https://www.youtube.com/watch?v=KCLogYd_sRE
Seni buralarda da görmek isteriz:)
Kahve, keyif ve yaşam platformu.
