Gösteriliyor: 1 - 4 of 4 Sonuçlar
Bi Relax Yoga & Meditasyon

Ruhunu Dinle: Meditasyona Başlamak İçin 8 Geçerli Neden

Eminim sen de meditasyonun şifalandırıcı onlarca özelliğini duymuş, belki deneyimlemiş belki de henüz ayıracak vakit bulamamış ya da hayatının tam olarak neresinden yerleştirmeye başlayacağına karar verememiş olabilirsin.

Güzel haber, bu öneriler meditasyona başlamak için sana geçerli bahaneler olacak. Çünkü bugün meditasyona başlaman için şahane sebeplerim var. Üstelik bunlar sadece birkaçı. Henüz deneyimlenmediysen internette yönlendirmeli egzersizlerin birine başlayarak kendin için nefis bir iyilik yapabilirsin.

İşte meditasyona başlamak için 8 geçerli neden

  1. Stresi azaltıyor, kaygı kontrolünü sağlıyor.
  2. Bağımlılıklarla mücadeleye yardım ediyor.
  3. Hafızayı güçlendiriyor.
  4. Kaliteli bir uyku uyumayı sağlıyor.
  5. Odaklanma yeteneğini artırıyor.
  6. Duygusal zekayı geliştiriyor.
  7. Mutluluk halini artırıyor.
  8. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Meditasyon uygulamarını telefonuna indirerek hem bu deneyimi kolaylıkla tecrübe edebilir hem de düzenli olarak rutinine ekleyebilirsin. İşte meditasyon uygulamalarından bazıları.

  • MindFi
  • Headspace 
  • Simple Habit
  • Meditasyon

Bu da ilgini çekebilir: Biraz Rahatlayalım Mı? Stres Yogası Yapıyoruz

Bi Relax Yoga & Meditasyon

Bi Relax: Yoga Yaparak Yeni Yılda Tazelenmeye, Yenilenmeye Ne Dersiniz?

Yazının başlığından anlaşıldığı üzere nasıl geçtiğini anlamadığımız bir yılı daha tamamlıyoruz. Hayat ister öğrenci olun, isterseniz çalışmıyor olun hepimiz için bir şekilde oldukça yoğun ve yorucu geçiyor.  Ama bu 12 aydan sadece biri hem bitiş sayfası hem başlangıç sayfası arasında kalmasıyla bizi heyecanlandırıyor. Dolayısıyla tam da bu zamanda şimdiye kadar farkına varmadığımız şekilde değişim hikayeleri kafalarda canlanmaya başlıyor.

(daha&helliip;)

Bi Relax Yoga & Meditasyon

Biraz Rahatlayalım Mı? Stres Yogası Yapıyoruz

‘’Rahmetli de kafasına hiçbir şey takmazdı, ondan 100 yaşına kadar yaşadı.’’ ‘’Böyle yerde insanın ömrü uzar, şu doğaya bak bir de bizim beton binalar arasındaki yaşamımıza.’’ ‘’Bu trafik insanda tahammül bırakmıyor. ‘’Eyvah sınava bir gün kaldı, yetişmedi yine konular!’’ ‘’1 gün önceden sunum mu istenir? nasıl hazırlayacağım?’’

Yazı: Günce Dere

Instagram: minikyogees

Bu cümlelerden size ait olanlar ya da tanıdık gelenler var mı? Sanırım hayatınızın bir döneminde bu cümleleri tam bu şekilde olmasa da kendi ifadelerinizle benzer anlamlarda kullanmışsınızdır. Tabii umarım hayatınızın sadece bir döneminde söylemişsinizdir. Çünkü sürekliliği eşittir STRES!

O zaman sizi daha fazla meraklandırıp strese sokmadan gelelim bu ay konumuzun detaylarına.

Nedir bu stres, vücudumuza zararları nelerdir diye açıklayarak önce içinizi karartıp sonra stres yogası ile sizi rahatlatacağım, söz!

Nedir bu stres?

Stres; ruhbilim terimi olarak şöyle açıklanmış: Kişide, birtakım sorunların yol açtığı coşkusal, ruhsal gerilim.

Zihin, beden ve duygular olarak hepimiz birbirimizden çok farklı olduğumuz için bahsedilen bu gerilimi de farklı seviyelerde algılayacağımız anlamına geliyor. Yani kimimiz için küçük ve gündelik yaşamdaki olaylar stres kaynağı olabiliyorken, kimilerimiz için bu eşik daha yüksek olabiliyor.

Neler yaptın bana ey stres !

Gelelim etkilerine!

  • Stres anında öncelikle adrenalin, noradrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarını salgılarız. Bu hormonlar vücüdumuza; yaşadığı stres karşısında ya savaş ya da kaç mesajı verirler. Aslında uyarılma ile tetikte olmamız, motivasyon ve konsantrasyon arttırıcı etkenler gibi gözükse de devamlı olması durumunda; yani sinir sisteminin sürekli aktif olması durumunda vücudumuzun yıpranmasına neden olur. Ya savaş ya da kaç mesajını alan kalp daha fazla enerji üretmek için daha hızlı atmaya başlar. Damarlarımıza daha fazla oksijenli kan dolaşımı sağlayabilmek için ise daha sık ve daha hızlı nefes alıp vermeye başlarız. Tüm bunlar anksiyete ve panik atağın oluşumunu destekler.
  • Kortizol stres hormonunun salgılanması ile bağışıklık sistemi işlevinde aksamalar olur; böylece enfeksiyon ve kronik iltihabi rahatsızlıklara daha açık oluruz.
  • Strese maruz kalma sonucunda kasların gerilmesi, kemik yoğunluğunun azalması dolayısıyla da ilerleyen yaşlarda osteoporoz, romatizma gibi hastalıklara sevimsiz davetiyeler çıkaracağına işarettir.
  • Metabolizmayı etkiler. Karaciğer gerekli enerjiyi sağlamak ve stresle başa çıkmak için daha fazla glükoz (kan şekeri) üretir. Kan şekerinin dalgalanması sonucunda bazı bünyelerde diyabet riskini artırır.
  • Stres ile yaşanılan aşırı uyarılma sonucunda rutin uykuya dalma ve doğal uyku sürecinde de problemler yaşanır. Kötü uyku kalitesi sonucunda obezite riski artmaktadır.
  • Sindirim sistemimizi etkiler. Bağırsaklarımızın emme yetisi azalabilir. Mide ağrısı, şişkinlik, bulantı, ishal ya da kabızlık şikayetlerimiz olabilir.
  • Bire bir hastalık adları ile özetlemek gerekirse; migren ve gerilim tipi baş ağrıları, ülser, reflü, hazımsızlık gibi mide sorunları, kabızlık, ishal, şişkinlik, gaz gibi bağırsak sorunları, egzama, alerji gibi cilt hastalıkları, göz seğirmeleri, boyun ve bel ağrıları, hipertansiyon, kalp krizi gibi kalp hastalıkları, depresyon, panik atak gibi ruhsal problemler, adet düzensizlikleri, beyin kanaması olarak örnekler verilebilir.
  • Ve tüm bunlar sonucunda ortaya çıkabilecek toplu bir fatura vardır ki o da KANSER. Çünkü her stres durumu yaşandığında hücrelerimiz kanser hücrelerine benzer özelliklere sahip olmaktadır.
  • Dünya Sağlık Örgütü ‘nün bu konuda çarpıcı araştırması der ki; 2030 yılında 26 milyon insana kanser teşhisi konulacağı tahmin edilmektedir.

O zaman haydi tedavi zamanı!

Sizi üzen ve strese sokan her şeyden (iş, trafik, stresli ilişkiler vb) uzaklaşın ve kendinizi hemen kapalı bir fanusa koyun!!! Teoride evet ama pratikte geçerliliği olmayan bir öneri, teşekkürler.

O nedenle benim size daha güzel bir öneri paketim olacak; STRES YOGASI!

Nasıl ve hangi rutinde olmalı ? Gün içinde kendi pratiğinize ve yaşamınıza uygun bir şekilde uygulamaya çalışın. Ama lütfen her sabah 6.00’da veya yatmadan önce mutlaka bunları yapmam gerekiyor diyerek kendinizi ekstra strese sokmayın. Gevşeyin, zamanla rutininize oturtmaya çalışın.

Hayat enerjimiz nefes ile başlayalım.

Derin bir nefes…Sadece stresli olduğunuz anlarda değil, hayat kalitemiz için önemli bir gereksinim. Göğüsten alınıp verilen nefesleri şöyle bir kenara bırakıp, her nefes alışta şişen yerin karnınımızın üst kısmı yani diyafram kaslarının bulunduğu yer olmasına dikkat edelim. Bu durum doğru nefes aldığımızın göstergesidir. Hayat tarzı haline getirmek için nefes alışın 4 saniye, verdiğimizde ise 7 saniye sürmesine dikkat etmeliyiz.

Akut stres ile karşılaştığımızda, ihtiyaç anında camı kırmadan bana acil bir nefes tekniği göster derseniz, o da burada mevcut 4-7-8 nefesi:

4-7-8 nefesi nasıl uygulanır?

1. Dilinizin ucunu üst dişlerinizin arkasına yerleştirin.
2. Tüm nefesinizi, ıslık sesine benzer bir ses çıkararak, ağzınızdan boşaltın.
3. Ağzınızı kapatın ve burnunuzdan 4’e kadar sayarak yavaşça nefes alın.
4. Nefesinizi tutun ve 7’ye kadar sayın.
5. Nefesinizi, ıslık sesine benzer bir ses çıkararak, 8’e kadar sayarak ağzınızdan boşaltın

Ve gelelim biraz hareketlenmeye. Biraz hareket ile, stres yerine gelsin bereket diyenleri bu akışı uygulamaya davet ediyorum.

  • 1 dakika boyunca rahat bir oturuşta kalın. Bağdaş kurabilirsiniz , eller dizler üzerinde veya yanda olmalı. Omurgamız dik konumda kalmalı.
  • 1 dakika boyunca sandalye duruşunda kalın.
  • 20 sn dinlenin
  • 1 dakika boyunca öne katlanın
  • 20 sn dinlenin
  • Güvercin pozu (sol bacak) ile 30 saniye
  • 20 sn dinlenin
  • Güvercin pozu (sol bacak) ile 30 saniye
  • 20 sn dinlenin
  • Omurga döndürme (Vakrasana pozu-sol) ile 30 saniye
  • 20 sn dinlenin
  • Omurga döndürme (Vakrasana pozu-sağ) ile 30 saniye
  • 20 sn dinlenin
  • Kafa duruşu 1 dakika
  • 20 sn dinlenin
  • Derin gevşeme 3 dakika

(*Yukarıda ismi verilen asanaların açıklamalarına ve videolarına internetten kolaylıkla ulaşabileceğiniz için size sade bir dille aktarmak istedim.)

Ve 3. stressavar aracımız; MEDİTASYON. Sizi rahatlatan, mümkünse sözsüz bir müzik açın ve bu esnada nefesinize odaklanmaya çalışın. Zincirleme düşünceler arasında boğulduğunuzu hissettiğiniz an nefes alıyorum 1, nefes veriyorum 1 diye 10’a kadar saymaya çalışın. Yeniden düşüncelerin eklendiğini farkettiğiniz an – kendinizi hiç kandırmadan tekrar başa sarın ve 1’den başlayın.

Tüm bunlar size zor geldiyse, yürüyüşe çıkın. Yapmanız gereken şeyleri düşünmek yerine, etrafınızdaki şeylere odaklanın. Daha hızlı rahatlamak için ise; çıplak ayakla toprağa temas edip vücudunuzdaki enerjiyi boşaltın, böylece hücrelerinizdeki enerji normale dönecektir. Bilinen en eski ve etkili yöntem!

Artık korkmanıza gerek yok. Deneyin, rahatlayın ve gevşeyin.

Osho’nun güzel bir sözüyle veda ediyorum sizlere.

‘’Rahatlamak, enerjinin hiçbir yere, ne geleceğe ne de geçmişe gitmediği bir durumdur; sadece seninle birlikte öylece kalır. Kendi enerjinin durgun havuzunda, onun sıcaklığı ile sarıp sarmalanırsın. O an her şeydir. Başka an yoktur. Zaman durur, sonra rahatlama gelir’’

 

Bi Relax Yoga & Meditasyon

Bahar Yogası: Ruh ve Beden Temizliği

Canlanmanın ve yenilenmenin habercisi olarak kabul edilen bahar mevsimi, 21 Mart itibariyle
hayatımıza tam anlamıyla yeniden hoşgeldin.

Yazı: Günce Dere

Seninle kavuşmak demek, doğayla kavuşmak demek… Tertemiz havayı içimize çekmek için yeşil alanlara hücum etmek, toprağa, çimenlere basarak negatif enerjimizi akıtmak, rengarenk tonlardaki çiçeklerin güzelliğini farketmek demek. Ve aslında en önemlisi de yazıma başlarken söylediğim gibi yenilenmek için muhteşem bir motivasyon aracıdır bahar; literatüre girmiş ismiyle söylemek gerekirse ‘’bahar temizliği’’

İyi bir bahar temizliğinin, evlerimizin enerjisini olumlu yönde değiştirdiğini inkar edemeyiz değil mi? Öyleyse neden bu olumlu hisleri akıl, beden ve ruhla genişletmiyoruz? Hadi gelin bu sene bahar temizliğine evlerden başlamayalım. En kıymetli olan, bu kez kendimiz ile; aklımızı, ruhumuzu ve bedenimizi temizleyerek başlayalım bahar temizliğimize.

Bu noktada zihin, beden ve akıl bütünlüğüne aynı anda hizmet edebilen daha güzel bir önerim olmadığı için çıkarın matları yoga zamanı diyorum. Paylaşacağım 15 dakikanızı alacak bu yoga pozları serisi sizi bahara hazırlarken, bir günlük temizlik sağlar. En iyi yanı ise diziyi gerçekleştirmek için ayağa kalkmanız bile gerekmiyor! Sadece bir yer bulup iç bahar temizliğinizin tadını çıkarın.

Bahar uygulamasına omurganızı, omuzlarınızı ve kalçalarınızı esneten, karın organlarına masaj yapan, gerginliği düzelten ve sindirimi artıran için bu pozla başlıyoruz. Bu çevrilme pozu için, bacaklarınız öne doğru uzanmış bir şekilde yere oturun. Kalçalarınızın ağırlığını sağ tarafa doğru verin ve her iki bacağı da sol tarafı gösterecek şekilde dizlerden bükün. Sol ayağınız sol bacağınıza temas etsin ve ayak tabanı gökyüzünü göstersin.  Sağ ayağınız ise sol bacağınızın üzerine yerleşsin.

Nefes alırken, derinlemesine omurganızı uzatın. Nefes verirken, vücudunuzu sağa doğru bükün. Sol kalçanın yerden kalkmasına müsaade etmeyin. Sırtın alt bölgesini uzun tutabilmek için kuyruk sokumunu yere doğru ağırlaştırırken, belinizi yumuşatın. Sol elinizle sağ dizinizi tutun ve sağ elinizi sağ kalçanın arkasında yere getirin. Göğsünüzle sağa doğru çevrilmeyi sürdürürün. Her nefes aldığında daha ileriye doğru uzamayı, her nefes verdiğinizde biraz daha derin çevrilmeyi deneyin. Burada 30 saniye ila 1 dakika arasında kalın. Nefes verirken tekrar başlangıç konumuna, ayaklar ilerde bir oturma pozuna gelin ve dinlendikten sonra aynısı sol taraf için uygulayın.

Marjaryasana and Bitilasana (Kedi &  İnek pozu):
Bu iki pozu birlikte çalışmak stres, gerginlik ve kaygıyı gidermek için harikadır. Ayrıca, sırtını güçlendirir, gerdirir ve karın organları için hafif bir masaj sağlar. Başlamak için, eller omuzların altında ve dizler kalçaların altında bir masa konumuna gelin. Nefes alırken, başınızı ve kuyruk sokumunuzu hafifçe kaldırarak esneyin. Uyluk kemiklerinizin iç kısımlarını birbirinden uzaklaştırın. Nefes verin ve çenenizi göğsünüze eğip, bütün omurlarınızı yukarı doğru kaldırarak  sırtınızı tavana doğru döndürün; tıpkı bir kızgın kedi gibi. Bu iki poz arasındaki dengeyi kendi nefes hızınızı kullanarak bulun ve olabildiğince akıcı olmasına izin verin. Nefes size rehberlik edecektir! Hareketleri en az on defa tekrarlayabilirsiniz.

Balasana (Çocuk pozu):
Çocuk pozu kalçaları, uyluk ve ayak bileklerini esnetmek için önemli bir pozdur. Uygulama sırasında beyni sakinleştirip stresi dengelemek ve zihni uyandırmaya yarar. Bu poz, aynı zamanda vücudun doğal dolaşımını da yeniden yapılandırır. Daha çok yarar sağlamak için, pozu uzun tutabilirsiniz. Harekete yine öncelikle dört ayak üzerinde başlayabilirsiniz. Nefes alın ve nefesinizi verirken kalçalarınız ile topuklarınızın üzerine oturun. Ellerinizi yere bastırın ve sırtınızı bedeninizin yan kısımlarından kalçalara kadar esnetin. Alnınızı yere yaslayın. Nefes alın ve beliniz ile sırtınızın alt kısmındaki genişlemeyi hissedin. Nefes verin ve vücudunuzdaki yumuşamayı gözlemleyin. Nefes kontrolü çocuk pozunda önemlidir; her bir nefes ile omurganızın uzamasını ve genişlemesini hayal edin.

Salabhasana (Locust pose) : Locust pozu, herhangi bir temizleme dizisinin zorunlu parçası olarak sayılabilir. Bu poz, vücuda enerji verir ve uyandırır, kabızlığı ve hazımsızlığı azaltır, postürü iyileştirir ve stresi hafifletmeye yardımcı olur. Sizi aynı zamanda yaza hazırlayacak olan bu poz; omurga, kalça, kol ve bacak kaslarını güçlendirir ve omuzları, göğsü, göbeği ve uylukları esnetir. Yüzüstü yere uzanın. Kollarınızı bedeninizin yanında geriye doğru uzatın.

Göbek deliğini içeri çekin, kalçanız ayaklarınıza doğru yönlenirken pubis kemiğinizle yere köklenin. Nefes alırken kollar ve bacaklarınızla  yerden yükselin. Kollar ve bacaklarınız geriye ve yukarı doğru uzamaya devam etsin. Bakışlarınız karşıda, nefes alış verişiniz özgür olsun. Birkaç kez tekrar edebilirsiniz. Bu poz sizin için yoğun ise ve bu nedenle herhangi bir rahatsızlık hissederseniz, nefesinizi hassasiyet hissettiğiniz noktaya göndermeye çalışın. Ancak, herhangi bir acı hissettiğinizde pozdan çıktığınızdan emin olun.

Pavanmuktasana (Rüzgar dindirme pozu): Son rahatlamadan önce Pavanmuktasana’yı uyguladığınızdan emin olun. Bu poz, bağırsaklara masaj yapar, sindirim sistemini rahatlatır ve dolaşıma iyi gelmektedir. Sırt üstü bacaklarınız birleşik şekilde yere uzanın. Nefes alırken bacaklarınıza sarılarak karnınıza doğru çekin. Ellerinizi dizlerin altından bacaklarınızdan tutarak çekmeye devam edin. Nefes verirken başınızı yavaşça yukarıya doğru kaldırın, çeneniz göğsünüze yaklaşacak şekilde olmalı.

Başınız dizlerinize değecek kadar omuzlarınızı da kaldırarak bu pozisyonda 1 dakikaya yakın kalın. Nefes ritmini uygulayarak, önce yavaşça başınızı daha sonra da kol ve bacaklarınızı zemine koyarak başladığınız poza geri dönün. Bu poz karın ve bel bölgenizi sıkılaştırdığı gibi sindirim ve dolaşım sisteminize iyi gelecek, bacak ve sırt bölgenizi güçlendirecektir.

Savasana (Corpse pose): Uygulamanızı rahatlatıcı bir Savasana ile bitirdiğinizden emin olun. Bu poz, gizli gerilimleri ortadan kaldırır, bedeni dengeler, güçlü bir kan akışını kolaylaştırır, içsel temizliği uyarır. Bu pozun basit görünüşüne rağmen, bedeninizi ve zihninizi tüm düşünce ve duygulardan bilinçli ve iyice terk etmesini istemesi sizin için zor olabilir. İlk denemede hüsrana uğrayıp pes etmeyin. Düzenli pratik, kendimiz için daha derin bir huzur ve rahatlama sağlamak için yeteneklerimizi arttırmaktadır.

Başlamak için, kollarınız ve bacaklarınız rahat, sırt üstü yere uzanın. Avuç içlerinin yukarı bakmasını sağlayın ve bacakları, ayak bileklerini ve ayakları hafifçe dışa doğru çevirin. Rahatsızsanız, hafif ayarlamalar yapın. Başınız, boynunuz veya bacaklarınız için desteğe ihtiyacınız varsa, uygun bir yere battaniye yerleştirin.

Sizin için rahat olan olan konumunuzu bulduğunuzda, gözlerinizi kapatın ve iç bakışınızı nazikçe kaşlarınızın arasındaki yere doğru yönlendirin. Çenenizi rahatlatın ve nefesin ritmik ve doğal olmasına izin verin. Size huzur getiren ve huzur hissi veren bir şeye odaklanın. Vücudun durgunluğu bulmasına izin verin. Bırakın. Kendinizi zamanla endişelendirmeyin. Bu pozda iki ila otuz dakika kalabilirsiniz! Kalkmadan önce, vücudu yavaş yavaş uyandırmaya ve hissetmeye dikkat edin. Sakinliğinizi korumak, sinir ve kas sisteminizi şok etmekten kaçınmak için bu derin dinlenme pozundan oturmuş bir duruşa gözleriniz kapalı olarak gelebilirsiniz. Ellerinizi kalbin önünde buluşturun, baharı selamlamak için NAMASTE diyin. Hoşgeldin bahar.

Siz de artık bahara hazırsınız!

Açık havada yürüme meditasyonu ile güzelleştirmek isteyenleri ise şöyle alalım. Bu bölüm sizin için; Aslında günlük hayatta bilmeden uyguladığımız bir meditasyondur açık havada yürüme meditasyonu. Düşüncelerimiz fazlalaştığında, beyin haykırmaya başladığında her zaman işe yarayan bir yöntem olarak da hayat kurtarıcıdır. Yürümenin ritmi ile beynin tek bir şeyde odaklanması sağlanır.

Nasıl uygulayalım ki daha fazla verim alalım?

Doğanın renklerine odaklanmak, kokusunu hissetmek için açık havayı  tercih edelim. Çevredeki seslerden, şehrin gürültüsünden ve kendi iç sesimizin gürültüsünden soyutlanmak için; güneşi, rüzgarı, fırsat varsa denizin kokusunu hissedebileceğimiz yerleri tercih edebiliriz. Yürüyüş sırasında da sessiz kalmaya özen gösterin. Size eşlik eden bir arkadaşınız varsa, sohbetinizi meditasyon sonrassı kahve keyfinize bırakın. Odağınız ise varacağınız yerde değil, nefesinizde olsun. Yol boyunca düzenli bir nefes alıp vermeye özen gösterin. Yürüyüşe başladığınızda sizi meşgul eden düşünceler varsa, onların yerini yürüyüşünüze odaklandığınız olumlu cümleler ile değiştirebilirsiniz. Örneğin; huzurlu bir şekilde bu yolda yürüyorum, attığım her adımda doğanın güzel kokusunu hissediyorum gibi.  Kendi cümlelerinizi seçin ve onları çoğaltın, aslında zaten siz başladıktan sonra devamı gelecektir.

Haydi şimdi uygulama zamanı!
Önce temizliğinizi yapın, yürüyüşünüzü tamamlayın ve sonrasında lezzetli bir kahve ile kendinizi ödüllendirin