Yazar/Sunucu/Wellness & Yoga Eğitmeni/Influencer ve şimdilerde taze mi taze bir anne… Sportif yaşamı, sağlık beslenme rutinleri ve süper pozitif bakış açısıyla tanıdığımız Ece Vahapoğlu ile annelik heyecanını, yeni rutinlerini ve hayatını konuştuk.

Röportaj: İmge BALIK İNCESOY

instagram: imgeincesoy

bikahvebikeyif mag Şubat 2020

Ece Vahapoğlu şu günlerde nasıl bir ruh hali içinde, kendisiyle arası nasıl?

Hayatında hep aktif, enerjik ve yılmayan biri olarak ilk kez yorgun ve uykusuz olduğumu itiraf ediyorum. Özellikle yenidoğan bebekli yaşamın ilk haftaları çok zor. Alıştığımı söyleyebilirim ama uykusuzluk bazen zorluyor. Yorgun ama mutlu bir anneyim.

Annelik, pek çok konuda daha fazla hassas olmayı da beraberinde getiriyor. Taze bir anne olarak annelik hayatınızda neleri değiştirdi?
Önceliklerim kesinlikle değişti. Yıllardır ben odaklı yaşarken bir anda önceliğim bebeğimin beslenmesi, uyuması, altının değiştirilmesi yani onun bakımı oldu. Kendim daha yemek yemeden, duş alamadan onunla ilgileniyorum.

Çok fit bir hamilelik geçirdiniz ve yine hızlıca eski formunuza dönmeye başladınız. Yeni anneler ve anne adayları için bu süreçte nelere dikkat ettiğinizi merak ediyoruz…
Evet sporu hiç bırakmadım. Yıllardır düzenli spor yapıyorum. Hamileyken de son aya kadar hep yaptım. Henüz çok taze anneyim tabii spora başlamadım. Doğum kilolarımın çoğu gitti bile. Emzirdiğim için iştahım açık; daha 5 kg fazlam var ama bu süreç için normal ve gerekli. Her zaman her koşulda sağlıklı yaşamayı, beslenmeyi ve hareket etmeyi öneririm.

Wellness ve yoga hayatınızın tam merkezinde. Bebekle beraber bu denge nasıl devam ediyor?
Daha 40’ımız yeni çıktı; henüz spora başlamadım. Bebeği kucağımda tutmaktan hatta uyutmaktan hafiften sırt ve kol ağrılarım var. Acilen yogaya başlamak istiyorum ama evde bile kendime henüz zor zaman ayırabiliyorum. Yakında başlarım.

Yorgun ama mutlu bir anneyim

Lohusalığı rahat atlatmanın bir yolu, yöntemi var mı sizce?

Mecburi koşullar var ve ne yaparsanız yapın o uykusuzluğu, o bebek bakımı sorumluluğunu yaşamak zorundasınız. Lohusalık yeni anne olmanın heyecanını taşıyor, bebeğine dokunduğunda,ona baktığında güzel şeyler hissediyorsun. Fakat 2-3 saatte bir emzirmen, altını değiştirmen, gece gündüz az uykuyla idare etmen gereken yorucu bir dönem. Yaşanması gerekli diyorum ve herkesinki gibi benimki de geçecek diye motive ediyorum kendimi.

Hayata nasıl bakıyorsunuz, neler sizi mutlu etmeye yeter, neleri fark etmek hoşunuza gider?
Hayata olumlu bakan, kötü durumlardan bile ders çıkarmaya veya iyi yanlarını görmeye çalışan bir yapım var. Sosyal medya paylaşımlarım da genelde pozitiftir. Kendimi ve başkalarını motive etmeyi severim.

Her şeyin hızlıca tüketildiği bir dönemde yaşıyorken kimi zaman akışta kaybolduğunuzu düşünüyor musunuz?
Bazen cep telefonumda internette fark etmeden çok zaman geçirdiğimi anlayınca kendime kızıyorum. Değerli zamanımdan gitmiş gibi hissediyorum. Diğer yandan da işim ve hayat tarzım gereği teknolojik de yaşayan biriyim. Kendi özel anlarımı korumaya, kendime zaman ayırmaya çalışıyorum ve dengeli bir şekilde başardığımı da düşünüyorum.

Özel anlarımı korumaya çalışıyorum

An’da kalabilmek için neler yapıyorsunuz?

Derin nefes almak ilk etapta yetiyor…

Özgürleşmek sizin için ne ifade ediyor? Daha özgür kadınlar olabilmek için sizce nelere ihtiyacımız var?

Düşünce kalıplarımızı değiştirmeye ihtiyacımız var.

Her zaman mutlu, keyifli, özlerinden pozitif ışıklar çıkan biri olarak görünüyorsunuz? Nasıl başarıyorsunuz?
Küçüklüğümden beri hayata olumlu bakarım. Hep umut ederim. Geleceğin hep iyi olacağını hayal ederim. Zihinde bitiyor ve sonra beden ona uyuyor.

Peki o mutsuz olduğunuz anlar… Neler keyfinizi kaçırır, modunuzu düşürür, nasıl kendinizi toparlarsınız?
Mutsuzken açık havada yürümek, koşmak, spora gitmek, güzel bir kahve içmek… yardımcı oluyor.

Mutluluğun tarifini istesek, Ece Vahapoğlu’ndan nasıl bir mutluluk kürü çıkar?

Sevdiğin işi yap, sevdiğin insanlarla birlikte ol ve kendine iyi bak!

En son kime, nasıl bir tavsiyede bulundunuz?

Geç kalmadan anne ol; müthiş bir duygu… Yaşı bana yakın bir kız arkadaşıma söyledim.

Bir gün mutlaka… dediğiniz şey?

Bahçeli büyük bir ev… Henüz İstanbul’da olmasa da Bodrum’da yazlıkta bu hayalimi gerçekleştirdim diyebilirim.

Karşınızda boş bir duvar var, duvar yazısı ne yazarsınız?

Fit ol! Kendi spor markam fit21’in de felsefesi bu.

Sanatçı, ikonik bir isim ya da tarihi bir karakter… Kiminle oturup bir kahve içmek isterdiniz?
Salvador Dali ile… İspanya’da okurken her hafta müzeye gidip tablolarına dalardım.

bikahvebikeyf- KAPAK Kopyası Kopyası Kopyası Kopyası

ECE’NİN ‘EN’LERİ

Şehirde en sevdiğiniz semt?

Oturduğum semt, Etiler.

En son keşfettiğiniz yer?

Kocamla Laponya’ya ve Bavyera’ya gitmiştik. Çok seyahat etmemize rağmen oraları yeni gördük.
Evde kendinizi en konforlu hissettiğiniz alan?
Salondaki koltuk…

Aldığınız en yeni karar?

Bana değer veren insanlarla görüşüp onlara zaman ayıracağım.

En sevdiğiniz alıntı?

Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi
ol… Mevlana

En sevdiğiniz kahve?
İtalya’da üniversite okumuş biri olarak o dönem cappuccino idi, şimdilerde americano, arada cortado.

Yazan:

bikahvebikeyif

Kahve, keyif ve yaşam platformu.